AKLIN DİNDEKİ YERİ

10 Mart 2015 Salı 16:45 tarihinde yayınlandı 938 defa okundu
Bayram Ali KAVALCI Tüm Yazıları
İslâmiyet, selim akla zıt olmayan nakil dinidir. Hadis-i şerifte; “Aklı olmayanın dini de yoktur.” buyuruldu. Fakat akıllar eşit değildir. Bir cahil ile bir âlimin aklı aynı değildir. Akıllar eşit olsaydı, herkes aynı şeyi düşünürdü. Yalnız akla uyup, yalnız ona güvenip yanılan kimseye felsefeci denir. Aklın erdiği şeylerde ona güvenen, aklın ermediği yanıldığı yerlerde, İslâm ışığı altında akla doğruyu gösteren büyüklere İslâm âlimi denir. 
 
 
Akıl göz gibidir. İslâmiyet de ışık gibidir. Göz karanlıkta cisimleri göremez. Görmesi için ışık lâzımdır. Akıl da karanlıkta hakikati göremez. Görmesi için İslâm ışığı lâzımdır. Eğer İslâm, hak ile bâtılı bildirmeseydi, aklımızla bulmamız mümkün değildi.
 
 
O hâlde akıl nedir? Hadis-i şerifte; “Akıl, hak ile bâtılı birbirinden ayıran bir nurdur.” buyuruluyor. Şu hâlde hak ile bâtılı ayıramayana akıllı denmez. Hadis-i şerifte; “Akıllı, Allaha ve Peygambere inanıpibadetlerini yapandır.” buyuruluyor. Demek ki dinsiz, imansız kimsenin veya inandığı hâlde ibadet etmeyenin, aklı tam değildir. İnanıp ibadet edenler arasında en akıllı kimdir? Hadis-i şerifte; “En akıllı,Allahtan en çok korkandır.” buyuruluyor. Kur’an-ı kerimde ise; “Allahtan en çok korkan, âlimlerdir.” buyuruluyor. Şu hâlde âlimler en akıllı kimselerdir.
Peygamberimize sual edildi ki:
 - YaResûlallah en âlim kimdir?
 - En akıllı olandır.
 - En çok kim ibadet eder?
- Aklı en çok olan.
 - En faziletli kimdir?
 - Aklı en üstün olandır.
Demek ki ilmi ve ibadeti çok olan daha akıllıdır. Bir kimsenin akıllı olduğu nasıl bilineceği suâl edildiğinde, Peygamber efendimiz buyurdu ki: “Haramlardan daha çok kaçan, hayırlı işlere daha çok koşan daha akıllıdır.”(Kaynak: Tam İlmihal)